Anket: Gazetecilerin çoğu daha iyi bir ücret karşılığında mesleği bırakmaya hazır!

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Açıkladı: Gazetecilerin Durumu Endişe Verici

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde 2024-2025 Basın Özgürlüğü Raporu’nu kamuoyuna açıkladı. Anket sonuçlarına göre, yetkili işyerlerinde çalışan katılımcıların üçte biri ve yetkisiz işyerlerinde çalışan katılımcıların çoğunluğu, daha iyi bir ücret karşılığında gazeteciliği bırakmaya hazır olduklarını belirtti.

“Gazeteciliği Bırakıp Başka Bir İşte Çalışmayı Düşünüyorum”

Journo’nun haberine göre, ankette katılımcıların açık uçlu yanıtlarına da yer verildi. Bir katılımcı “Kasım 2023’te bu ofise girdim. Maaşım hâlâ aynı, çok zor bir durum” derken, bir diğer katılımcı ise “Genç gazetecileri ölüme terk ettiler. Keşke başka bir sektörde iş bulsam. Alanımda en iyisi olduğumu biliyorum ancak hak ettiğim muameleyi asla göremeyeceğime de eminim. Tekrardan üniversite okuyup bu sektörü komple hayatımdan sileceğim günü iple çekiyorum” şeklinde ifadeler kullandı.

“Gazetecilerin Yarısı Kendini Yoksul Hissediyor”

TGS’nin “Yoksulluk Araştırması”na göre, gazetecilerin neredeyse tamamı geçen yıla göre alım gücünün düştüğünü belirtti. Her iki gazeteciden biri kendini yoksul hissetmekte, katılımcıların sadece beşte biri oturdukları evin sahibi iken geri kalanı kiracı veya aile yanında yaşamaktadır. Anket sonuçları, yetkili işyerlerinde çalışan katılımcıların üçte birinin ve yetkisiz işyerlerinde çalışan katılımcıların çoğunluğunun daha iyi bir ücret karşılığında gazeteciliği bırakmaya hazır olduklarını gösterdi.

Gazeteciler Zor Durumda

Son bir yıl içinde yaşananlar endişe vericiydi. 29 gazeteci tutuklandı, 6’sının ev hapsine alındı, gazetecilere 313 soruşturma açıldı ve 123’ü gözaltına alındı. 311 gazeteci toplamda 212 davada yargılandı ve gazetecilere 137 yıl 23 gün hapis cezası verildi. 56 gazeteci fiziksel, 90 gazeteci ise sözlü saldırıya uğradı.

Basın Özgürlüğü Kısıtlanıyor

26 internet sitesi ve 90 haber URL’si engellendi, 38 haber içeriği tamamen silindi. RTÜK ise basın kuruluşlarına toplamda 87 milyon TL para cezası kesti. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB protestolarında 13 gazeteci darp edildi ve 7 gazeteci tutuklandı.

“Gazetecilere Yapılan Baskı Artıyor”

Ekim 2022’de yürürlüğe giren “Halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” maddesi kapsamında; 67 gazeteci hakkında 85 soruşturma açıldı, 15 gazeteci gözaltına alındı ve 4’ü tutuklandı.

Related Posts

Türkiye’de sahte cep telefonu uyarısı: Hepsi toplatılıyor

Açıklamada “Piyasada, firmamızın marka ve modelleri kopyalanarak bilgimiz ve onayımız dışında üretilmiş sahte ürünlerin varlığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda gerekli hukuki süreçleri başlatmış ve mücadeleyi sürdürmektedir. Orijinal ürünlerimizle …

Avdagiç’ten ‘belirsizlik’ uyarısı: Türkiye hazırlıklı olmalı

İstanbul Ticaret Odası’nın mayıs ayı Meclis toplantısında konuşan Avdagiç, küresel şirketlerin, jeopolitik gerilimler, pandeminin ardından değişen tedarik zinciri yapısı ve Çin’in içine dönük politikaları nedeniyle alternatif yatırım bölgelerine …

Kripto yatırımcıları dikkat: Sıkı denetimler yolda!

Sermaye Piyasası Kurulu kripto varlık platformlarının rezerv kanıtı denetimi sürecine dair yeni ilke ve esasları açıkladı. Platformların denetim için gerekli belgeleri düzenli olarak sunması ve bağımsız denetçilerle sözleşme yapması zorunlu hale geldi. Bu düzenleme, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artırmayı hedefliyor.

SPK, 2 şirketin sermaye artırımını onayladı – 9 Mayıs 2025

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2 sermaye artırımı ve 5 borçlanma aracı ihraç başvurusuna onay verdi.

10 milyar liralık e-ticaret beklentisi

Sektör temsilcileri, sepet ortalamalarının bu dönemde bir önceki haftaya kıyasla en az 2 kat artış gösterdiğini belirtirken, Anneler Günü’nde 10 milyar liranın üzerinde işlem hacmi bekliyor.

Tasavvuf ya da İslam ahlak ve edebini kuşanmak

Tasavvuf tan kasıt İslam ’dır yani tasavvuf dendiğinde aslında İslam denmektedir. Bu sebeple büyüklerimiz tasavvufu ayrıca İslam kelimesiyle nitelemeye gerek görmemiş, hatta bu tür bir nitelemeyi (‘İslam tasavvufu’ denmesini) haşiv saymışlardır. Bu cümleden olarak havf ve reca / korku ve ümit konusunu bir tasavvuf ıstılahı olarak ele aldığımızda Kur’ân’ın ve Peygamber Aleyhisselam’ın ahlakıyla ahlaklanmaktan başka bir şeyi kastetmiyoruz. Ancak söz konusu ahlakın, amelî ve aklî uygulamalarına, zamana

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir