Daily Mail’de yer alan habere göre; Yale Üniversitesi’nden Mısırbilimci Dr. Nicholas Brown, bu kil tepsiler ve değneklerin, yeraltı tanrısı Osiris ile ilişkili olan ‘Osiris’in Uyanışı Ritüeli’ adı verilen bir ayinin parçası olduğunu öne sürüyor. Dr. Brown’a göre, Tutankhamun, bu ritüeli kullanan ilk firavun olabilir.

Tutankhamun, M.Ö. 1332’de tahta çıkmış ve yaklaşık 10 yıl hüküm sürdükten sonra 18 ya da 19 yaşlarında ölmüştü. Kısa süren saltanatına rağmen, 1922’de mezarının keşfiyle birlikte en ünlü Mısır firavunlarından biri haline geldi. Mezarda bulunan altın maskesi, altın ayakkabıları, takıları ve heykelleri gibi eşyalar büyük ilgi görmüş, ancak kil tepsiler ve dört adet 90 cm uzunluğundaki ahşap değnek, bu gösterişli nesnelerin gölgesinde kalmıştı.

Araştırmaya göre, kil tepsiler Nil Nehri çamurundan yapılmıştı ve Osiris’e sunulan içecekler için kullanılıyordu. Eski Mısır inancına göre, bu tepsilere Nil Nehri’nin saf suyu dökülerek ölen kişinin vücudunun yeniden diriltilebileceğine inanılıyordu.

Ahşap değnekler ise firavunun başının yakınına yerleştirilmişti ve Tutankhamun’un ritüel olarak uyandırılmasında önemli bir rol oynamış olabilir. Eski Mısır mitolojisinde, Osiris’in başının arkasında tutulan değneklerle uykusundan uyandırıldığına inanılıyordu.

Araştırmaya katılmayan Groningen Üniversitesi’nden Mısırbilimci Jacobus van Dijk, kil tepsilerin ritüel amaçlı kullanıldığını kabul ederken, ahşap değneklerin anlamı konusunda farklı bir teoriyi destekliyor. 

Ona göre bu değnekler, ‘dört meşale büyüsü’ olarak bilinen başka bir ritüelin parçası olabilir. Bu ritüelde, tabutun köşelerinde duran dört meşale, kralı yeraltı dünyasında yönlendirmek amacıyla kullanılıyor ve kil tepsilere beyaz inek sütü dökülerek söndürülüyordu.